Meksika’nın efsane kadın fotoğrafçısı Garciela Iturbide

“Graciela Iturbide, Heliotropo 37”
12 Şubat – 29 Mayıs 2022
Cartier Vakfı, 261, boulevard Raspail, 75014 Paris, Fransa

Meksika ve Güney Amerika fotoğrafçılığının efsane ismi Graciela Iturbide 79 yaşında Paris’te Cartier Vakfı binasında şu sıralar yaşamının en büyük retrospektif sergisini yapıyor. 29 Mayısa kadar gezilebilecek sergi 2 kata yayılmış durumda ve fotoğrafçının 50 yıllık fotoğrafçı geçmişini gözler önüne seriyor. Bu sergi, fotoğrafçının bugüne kadar olan kariyerinin en eksiksiz antolojisini temsil ediyor diyebiliriz.
Minyon yapıdaki bu kadın, narin, gülümseyen ama gerginliğini de saklamayan, sigarasına yapışmış, güzel sadeliği ve belli ki iyi yetiştirilmiş kibarlığı ile tanınıyor. Hayali edebiyat okumakmış ama babası okutmamış. Ailesi ve kardeşleri çok muhafazakarlarmış. Evlenerek bundan kurtulacağını düşünmüş. Ancak daha özgür bir yapıya sahip mimar eşinden boşanınca, yaşam boşanmış bir kadın fotoğrafçı olarak pek de kolay olmamış ama Graciela bunu pek umursamamış.

Ben Graciela Iturbide’in daha önce sınırlı bir sergisini 2011 yılında Arles Fotoğraf Buluşmalarında izlemiştim. Ardından Pompidou Çağdaş Sanat Merkezinde bir retrospektif sergisi olmuştu. Ama bu boyutta bir sergisi sanıyorum dünyada ilk. Sergi adını Frido Kahlo’nun da yaşadığı Mexico City’deki Coyoacan semtindeki stüdyosudan alıyor. Serginin adı “Graciela Iturbide, Heliotropo 37”.
Graciela Iturbide evlenip üç çocuk sahibi olduktan sonra 1970 de fotoğrafa başladı. Sinema okulunda beşinci sınıfta manuel Alvarez Bravo‘nun öğrencisi oldu. Bravo elinden tuttu. Henri_Cartier Bresson ile tanıştı. Üç çocuğundan kızı Claudia yıl trajik bir şekilde kaybetmesinin ardından mimar eşinden ayrılıp kendisini iyice fotoğrafa verdi. 5 yıl boyunca yüzlerce Angelicos fotoğrafı çekti. Angelicos Meksika inanışına göre daha suç işleme fırsatı bulamadan ölen çocuk anlamına gelir ve bu çocuklar doğrudan cennete giderler. Sırasıyla Meksika’nın “Woodstock” u olan rock festivalini çeker, Panama devrimci figürü Omar Torrijos’u takip ederek fotoğraflar. Ochimichu, Epinoza, San Augustin Etla, Cuetzalan şehirlerinden fotoğraflar gönderir. İlk sergisini Colette Alvarez ve Paulina Lavista adlı kadın fotoğrafçılarla 1975 de Meksika’da açar. Meksika’nın İspanyollar öncesi tarihi ile ilgilenir ve yerel kabilelerin fotoğraflanması işine girişir.
Sonora çöllerindeki “Seri” kabilesini fotoğraflar. Meksika fotoğraf konseyine seçilir. Önce Meksika’nın her yerini ve ardından tüm dünyayı fotoğraflar. Benzersiz bir fotoğraf anlayışıyla çok geniş yelpazede bir çalışma ortaya koyar.
En önemli işleri sayılan Juchitan halkının fotoğraflanması için davet alır. Yavaş yavaş belgesel fotoğrafçılığa kayar. Kadın fotoğrafçı olmanın avantajını kullanarak kadınları en doğal hallerinde yakalar. 1990 da Oaxaca daki keçi kurban törenlerini belgeler ve bundan sonra fotoğraflarından insan figürü eksilmeye başlar. Sembolik ve abstre fotoğrafa doğru yol almaya başlar. Aynı yıl “Sınır Tanımayan Doktorlar” tarafından Madagaskar’da Aids’li kadınları fotoğraflamak üzere davet edilir.

Hindistan ve Bangladeş’te travesti ve hadım edilmişlerin, fahişe ve güreşçilerin fotoğraflarını çeker.

Ardından bu bölgeye yaptığı 5 yolculuk sonunda “No hay nadie” adlı kitabı çıkar. Bu kitapta hiç insan figürü yoktur. 1997-2010 yılları arasındaki fotoğraflarından oluşmuştur.
1998 de Philadelphia Sanat Müzesi “Images of the Spirit” adlı kitapta geniş bir retrospektifine yer verir.
2006 da Frido Kahlo’nun banyosunun fotoğraflarını çeker. Bu banyo Frida’nın ölümünden sonraki 50 sene kapalı kalmıştır ve içinde Dieogo Rivera’nın saklamış olduğu Frida’nın özel eşyaları vardır.
İtalya’ya gider; Meksiko-Roma adlı kitabı çıkartır.
Graciela Iturbide’in onlarca kitabı, çok önemli ödülleri vardır. Bunlardan 2008 deki Hasselblade ödülü en kıymetlisidir.
2016 da mimar oğlundan Heliotropo sokağı 37 numarada kendisine bir studio inşaa etmesini ister. Bina tuğladan olup 3 katlıdır. Bütün işlerini sakladığı bu stüdyosunu Cartier Vakfındaki bu sergi için Meksikalı fotoğrafçı Pablo Lopez Luz fotoğraflamıştır. Sergide alt katta bu fotoğraflar izlenebilmektedir. Son işleri pembe tonlarındaki taş ocağındaki yontulmakta olan taşlardan oluşmaktadır.
Graciela “öğrenmek için bir bahane olarak fotoğraf çekmek”ten bahseder. Fotoğrafın kendisi için bir ritüel olduğunu anlatır. Metafizik bir bağla objeleri, ışığı, doğa ve hayvanları birbirine bağlamaya çalışır.
Geleneksel törenlerde, şenliklerde çektiği portreleri de bu sergide izleme olanağı bulunmaktadır.
Graciela, 1987 W. Eugene Smith Ödülü, 1990 Higashikawa Ödülü‘nü de kazanmış olup son kırk yılın en önemli ve etkili Latin Amerikalı fotoğrafçılarından biri olarak kabul ediliyor.
İnsan, doğa, kültür, gerçek ve psikoloji arasındaki ilişkileri çözümlemek için belgesel fotoğrafa yöneliyor. Yerlilerin ve Meksika’nın dini törenlerini konu alıyor. Çalışmaları, rüya, ritüel, din, seyahat ve topluluğun birbirine karıştığı şiirsel bir tabloda, imgeler, dönemler ve semboller arasında sürekli bir diyalog ile karakterize ediliyor. Sergi Cartier Foundation, 261, boulevard Raspail, Paris 14 adresinde 29 Mayıs 2022 ye kadar devam etmektedir.

   

       

Vakıf bu sergi için 304 sayfalık bir katalog bastırmıştır.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir