AFL Bülfen’de

Elmas Özbey’in Dr Mehmet Ömür’le Röportajı

Fen Liseli arkadaşlarımızın büyük bir kesimine ulaşacağını düşündüğümüz bu söyleşimize fırsat verdiğin için teşekkür ediyor, öncelikle arkadaşlığımıza dayanarak, sence de uygunsa sana isminle hitap etmek istiyorum?

YANIT 1

Tabii ki Elmas. Ben de bu hitap şeklini tercih ederim. Arkadaşça, kardeşçe çok daha güzel.

Ben ilk defa seni İstanbul’un en iyi birkaç KBB hocasından biri olarak tanıdım. Fakat daha sonra çok farklı sıfatlarınla da beni şaşırttın. Sıkı bir şarap uzmanı oldun. Bu konuda kitaplar yazdın. Sonra fotoğrafçılığın ön plana çıktı. Yurtiçi ve yurtdışı sergilerin oldu, kurslar verdin ve vermeye devam ediyorsun.

KBB Hekimliğinden başlarsak, Prof. Dr. Mehmet Ömür nasıl bir doktordur, neler yaptı ve kendi alanında nelerle ilgilendi ve ilgilenmeye devam ediyor?

YANIT 2

Tüm meslek yaşamımda her zaman iyi ve güvenilir bir hekim olmaya özen gösterdim. Bana davranılmasını istediğim şekilde davranmaya gayret ettim. Bilgilerinizi hastalarıma onların anlayacakları şekilde anlatmak istedim.

Mesleğimde kendimi geliştirmek için fedakarlık etmekten kaçınmadım. Hastalarımın 24 saat hizmetinde olmaktan  memnuniyet duydum. Hiç mi hatalarım olmadı? Olmaz mı? Hekimlik gibi bir alanda insan faktörünün ön planda olduğu bir alanda bilim-zanaat ın bir arada olduğu, bilgi beceri dışında daha başka bir çok faktörün söz konusu olduğu bir alanda mükemmeli yakalamak bence mümkün değil.

Hekimlik çok yönlü ve zor bir meslek. Ve anladığım, sen uzunca bir süredir hekimlikten vazgeçmeden şarap ve fotoğrafçılıkla ilgilenmeye zaman bulabildin.

YANIT 3

Doğru, Elmas. Ben yaşamın kısa Ve çok güzel olduğuna inan ve mesleklerin yaşam boyu yapılmaması gerektiğini düşünenlerdenim. Be nedenle emeklilik dönemine geçmeden 10-15 yıl kadar önce emeklilik döneminde sıkılmamak adına sevdiğim bir kaç alanda kendimi yavaş yavaş geliştirmek istedim. Koku Ve tad alanında uzmanlığım olduğu için ve yeme içmeyi sevdiğim için orta eğitimim sırasında Fransız kültürünü tanıma olacağı bulduğum için önce şarap kültürü Ve gastronomi ile ilgilendim. Ardından da gençlik merakım fotoğrafa yöneldim. 2010-2011 dönemi bir yıl Pariste tam gün fotoğraf okulunda okuyup fotoğrafçı diploması aldım. Karanlık odayı bilirim. Şimdi tekrar filmli fotoğraf makineleri ile fotoğraf çekmeye geri döndüm. Başka bir lezzeti var.

Biraz da şarap merakından konuşalım. Aslında merak çok hafif bir kelime. Sen sınırsız bir şekilde hobini mesleğe çevirecek kadar ilerledin. 40 yaş üstü herkes bir parça şarap tadıcısı olur, sevdiği markalar ve üzümler netleşir ama kitap yazmaya kadar giden bir tutku ile bağlanmak ayrı bir şey. Bize biraz bu tutku nasıl başladı ve bu seviyeye nasıl geldi, anlatabilir misin?

YANIT 4

Şarap merakı da oldukça eskiye gider. Lise ve üniversite yıllarında yaz tatillerinde turist rehberliği yapardım. Kırmızı denildiğinde Yakut’un Beyaz denildiğinde Çankaya şarabının servis edildiği yıllardı. Turistler de su içmeyi bilmez lokal şarap tatmak isterlerdi. Tabii ben de onlarla birlikte. Hikaye böyle başladı. Sonra Fransız İtalyan ve diğer ülkelerin şaraplarını tanıdım. Rahmetli Tuğrul Şavkay’ın kurduğu “Şarap Sevenler derneğine” katıldıktan sonra da bu merak ivme kazandı. Çeşitli dergilerde köşe yazarlığı 10 yıl kadar sürdü ve “Şişedeki Aşk ; Şarap” adlı kitapla sonlandı. Daha sonra şarap ile ilgili dergilerin sırayla kapanmasından sonra da ilgi devam etti ancak entelektüel yaklaşım tamamen bitti.

Herhangi bir kurs aldın mı?

YANIT 5

pastedGraphic.png
pastedGraphic.png
pastedGraphic.png

Evet, WSET denilen bir kuruluşun eğitimini aldım. Wine and Sprit Educational Trust. Türkiye dahil 70 ülkede eğitim veren 1969 da kurulmuş dünyanın en yetkin şarap eğitim kuruluşu. 3 cü ileri seviye diplomam var. 5. seviye Master of Wine ve bunlardan dünyada astronot sayısından daha az sayıda bulunuyor. Ben işi o seviyeye götürmek istemedim. Nedenini sen bul

Hiç şarap yapmayı denedin mi? Ne sıklıkta şarap içiyorsun?

YANIT 6

Şarap yapmayı hiç düşünmedim. Bağcılık ve şarap üretimi dünyanın en zahmetli işleri. Bağ doğal şartlardan etkilenip bağcıyı çok zararlara sokabiliyor. Şarap ise yaramaz çocuk gibi azıcık gözden uzak tutarsan kötü yollara gider. Sirke olur. Ben işin en güzel en entelektüel tarafında durmak istedim. Tadım tarafında durdum.

Sana bir şarap markası çok yakışırdı diye düşünüyorum.

YANIT 7

pastedGraphic.png

Belki, kekremsi ama kolay içilen Adını da “Mira” koyalım istersen.

Ve fotoğraf… Kamera kaç yıldır elinde?

YANIT 8

Kamerayı AFL de iken 10. Sınıftan 11 e geçtiğim yıl elime aldım. Yani yıl 1969. Babamın hediyesi bir Kodak instamatic 100. Basit kartuşu bir makine idi. Üniversitede Canon larım oldu. Fbt ve A1 Black. Doktorluk döneminde fotoğraf ve makinelerden uzak kaldım. Bu hasret dijital dönemin başlaması Ve benim meslek kariyerimin sonuna yaklaşmasına denk geldi. Yine Canonla döndüm. Ixus küçük kompakt 2 MB rezolüsyonu olan bir makine idi. Canon un hemen bütün DSLR makinelerini elime alarak devamı geldi. D60 dan 5 D mark III e 15 yıllık bir serüven. Sony full frame makinesi ile devrim yapınca ben de ona geçtim. Bu birliktelik uzun sürmedi. 2 yıl önce tüm DSLR makine ve lenslerimi sattım. Filmli makinaların heyecanı, iPhone Fotoğrafçılığı, Mobil sanat, mikst medya heyecanı sardı tümden. 

Fotoğraf çekmek çoğu insan için bir hobi. Bazı insanlar seni sadece fotoğraf sanatçısı olarak tanıyor. Yurt içi ve yurt dışı sergilerin var. Bu süreci biraz anlatır mısın?

YANIT 9

pastedGraphic.png

Fotoğrafa geri dönüşüm muhteşem oldu. 15 yıldır yurt içi be yurt dışında 20 den fazla fotoğraf sergisi açtım. Çeşitli ödüller kazandım. Kapadokya İle ilgili bir sanat kitabı Ve iPhone Fotoğrafçılığı ile ilgili bir eğitsel kitap hazırladım. Bu yıl Pariste “Forced captivity” adlı bir sergi düzenliyorum. Tüm dünya mobil sanatçıları katılıyorlar. Paris-photo fotoğraf fuarı sırasında sokak Fotoğrafçılığı ile ilgili bir kurs düzenliyorum. Facebook da değişik mobil Fotoğrafçılık ve mobil sanatla ilgili grupları yönetiyorum. Sonuç olarak fotoğrafla yatıp sanatla kalkmaya başladım. Bu yıl 2 yıllık sürecek bir sanat tarihi okuluna yazılıyorum. Doktorluk dönemini azalttığım şu dönemlerde bu bana büyük bir mutluluk veriyor.

Oğlun da fotoğrafçı. Baba oğul olarak aranızda bir yarış var mı?

YANIT 10

Evet, oğlum çok iyi bir fotoğrafçı oldu. O bir profesyonel. Fotoğraf çekerek yaşamını sürdürüyor. Ben ise hala ileri amatör ve fotoğraf sanatçısı olarak görüyorum kendimi. Oysa ben fotoğraf adına masraflar yapmaya devam ediyorum.

Kesinlikle bir yarış söz konusu değil olamaz da. Onlar “digital nativ” biz “digital migrant”.

Dijital fotoğrafçılık seni bambaşka bir boyuta taşıdı galiba.

YANIT 11

Doğru, fotoğraf beni dünyaya başka türlü bakmaya, dünyayı farklı açılardan görmeyi öğretti. Bana sanat denilen büyük bir dünyanın kapısına getirdi. Mutluluk aracı.

Ve en son ilgilendiğin konu iPhone fotoğrafçılığı. Bu, tüm dünyada çılgınlık boyutunda. Herkesin elinde akıllı telefonlar ve çok çeşitli aplikasyonlar var. Bu konuda fark nasıl yaratılır?

YANIT 12

Bugün dünyada çekilen fotoğrafların % 85 i akıllı telefonla % 5 i iPad ile geriye kalan %10 ü da DSLR makinelerle çekiliyor. iPhone fotoğrafçılığında veya mobil fotoğrafçılık alanında fark yaratmak için önce cep telefonunuzun kamerasının teknik özelliklerini iyi tanımanız gerekir. Temel fotoğrafçılık kurallarını biraz biliyor olmanız gerekir. Ardından bir fotoğraf nasıl düzenlenir konusu gelir. Daha sonra da bol bol ustaların fotoğraflarına bakmak, fotoğrafla ilgili yazılar okumak, kurslar ve yarışmalara katılmak vs.

Drone çekimleri de beni çok heyecanlandırıyor. Geçen sene bir tatilimizde 600 metre yükselen ve 6 km çapında bir alanda dolaşabilen bir drone ile çekim yapma şansım oldu. Bambaşka bir bakış açısı sunuyor. Sen bunu nasıl değerlendiriyorsun?

YANIT 13

Drone fotoğrafçılığı fotoğrafa bugüne kadar bakmaya ve görmeye alışık olmadığımız bir açıdan dünyayı görme kolaylığı sağlayarak bizi başka bir boyuta taşıyor. Ancak zor kurallar var. Her yerde yapmıyorsunuz. İzin alma zorunluğu var.

Kurallarına uymak gerekir. Bu şartlar oluşturulduktan sonra inanılmaz zevkli bir fotoğrafçılık şekli. Ben de zaman zaman kullanıyorum.

Söyleşimizi bitirirken henüz su yüzüne çıkmayan başka bir ilgi alanın var mı diye sormadan edemeyeceğim.

YANIT 14

Gastronomi ve fotoğraf konularında derinleşmeyi yeğlerim sevgili Elmas. Benim bu röportajı yaptığın için sana teşekkür ederim.

Seni yaşama bağlayan uğraşlarına olan tutkularını hiç kaybetmemeni diliyorum. Tekrar teşekkürler.