LeicaMcCullin Nikon F

 

Olayı temelinden alırsak fotoğraf çekmek için makineye ihtiyaç yoktur. Bir Coca Cola teneke kutusu bu işi görür. Bugün fotoğraf makinesi olarak tasarlanmamış  iPad de fotoğraf çekiyor. Bu nedenlerden fotoğraf makinesinin yeniden tanımlanması gerekiyor. Eğer fotoğraf teknolojiyse, bu tanım yapılmalıdır. Deklanşör şart mıdır? Hassas katman nerede durmalı, hangi maddeden olmalıdır? gibi yüzlerce soruya cevap bulunmalıdır. Oysa hala fotoğraf makinesinin içinde olup bitenlerin hepsini tam olarak bilmiyoruz. Makine mi bize hakim oluyor, biz mi makineye hükmediyoruz? belli değil. Fotoğraf makinesi üreticileri fotoğraf çekeni zahmete sokmadan mükemmel fotoğraf çeken makinelerin reklamlarını sürekli önümüze koyuyor. En son model, en yüksek megapikselli, yağmurdan da etkilenmeyen, üzerinde de f:1,2 objektif taşıyan pahalı bir makine ile çekilmiş çok güzel bir fotoğraf bizi başarılı fotoğrafçı yapmaya yeter mi? Fotoğraf sadece iyi teknikle üretilen güzel fotoğraflar demek midir? Hatalı, yarısı yanık, fotoğraf kurallarını çiğnemiş bir fotoğrafın fotoğraf dünyasında yeri var mıdır, yok mudur?

Fotoğraf makinesi hiç bir zaman mükemmel fotoğraf çekmedi. Nasıl ki bir daktilo hiç bir zaman bir best seller yazamadıysa fotoğraf makinesi de tek başına bir şey demek değildir. Makinenin arkasında bir beyin olmalıdır. Ancak makinenin rolünü de bir kenara atmamalı. Bresson, ‘Leica olmasaydı, ben ben olmazdım’ demiştir. Amsel Adams zone sistemini büyük format makinesine borçludur. Bugün de eğer kuvvetli bir teleobjektif ve refleks makineniz yoksa bazı fotoğrafları çekmeniz mümkün değildir.

Günümüzde yüzlerce çeşit fotoğraf makinesi fotoğraf çekenlerin hizmetine sunulmuş durumda. Çek-atlardan, oyuncak Holga, Lomograflardan, kompakt ve bridge’lerden tutun çok gelişmiş refleks makineler ve orta ve büyük format makinelere kadar çeşitli fotoğraf makineleri mevcuttur. İhtiyacınıza ve tercihlerinize göre bir veya birkaç tanesine sahip olabilir, arzunuza göre de bunları kullanabilirsiniz. Bazıları fotoğraf makinesi kullanma tercihlerini yemek yeme tercihlerine benzetirler. Kompakt makine ile herşey otomatikte fotoğraflayan kişiler, Mac Donalds’ta ayakta yemek yiyenlere benzetilir. Bridge veya giriş seviyesi makine kullananlar sıradan bir lokantada yemek yiyen kişi gibidir. Ama gelişmiş profesyonel bir makineyi elinde tutan fotoğrafçı gerçek bir gurmeye benzetilir. Micheline yıldızlı lokantada yemeğini keyifle, bir şölen gibi yiyordur. Fotoğraf endüstrisi milyar dolarların konuşulduğu pazardır ve tüm kullanıcılara hitap edecek makine üretip satmaya çalışmaktadır. İnternette veya sergilerde gördüğümüz mükemmel fotoğrafları ise yukarıdaki gurmeye benzetebileceğimiz makinesinin tüm ayarlarını kendi kontrolü altında tutan ve tercihlerine göre kullanan fotoğrafçı çeker. Yıllardır güzel fotoğraflara baktığından ‘fotoğrafçı gözü’ gelişmiş, yaratıcı yönü ön plana çıkmıştır. İşte bu fotoğrafçılar dünyada eline fotoğraf makinesi alan insanların yüzde 1’ini geçmez. Amatör fotoğrafçıları, profesyonel ve sanat fotoğrafçılarından ayıran işte bu farklı yaklaşımdır. Her birinin fotoğraf adına kendi kendine sorduğu sorular farklı, bakış açıları da değişiktir. İş sadece makine ile de bitmemektedir. İşin içinde flaş, üç ayak ve lensler de vardır. Herkes kendi tercihine göre bu aksesuarları seçer ve kullanır. Artık günümüzde dijital dünyada bunların rolleri de değişmiştir. Yüksek rezolüsyonlu bir makine ile çektiğiniz fotoğrafın küçük bir kısmını kaliteyi bozmadan büyütebilmekte, 24 mm objektifle çektiğiniz fotoğrafı 35 mm ile çekilmiş gibi sunabilmektesiniz.

Makineden beklentiler arttıkça kalite de düşmektedir. Bir makinenin hem onu hem bunu hem de şunu yapmasını beklediğinizde alacağınız kalite düşer. Ama her makine ve aksesuarından yapmasını istediğiniz şeyi sınırlarsanız kalite de artacaktır. Örneğin düşük f değerli fiks lenslerle elde edeceğiniz kaliteyi bir tele objektifle elde etmeniz çok zordur. Fotoğrafçı sürekli tercihler yapmak zorundadır. Herşeye aynı anda sahip olamazsınız. Bir fotoğrafçı hem çekeceği konunun yakınında hem de uzağında olmak zorunda değildir. Bu nedenle teleobjektifler yaratıcı sanat fotoğrafında pek yer bulmazlar hatta birer tuzaktırlar. Ama profesyonel moda fotoğrafçılarının vazgeçemekdikleri lensler arasındadırlar.

Bana sıklıkla en iyi fotoğraf makinesini soruyorlar. Oysa bunun cevabı bende yok. Soranın kendi içinde saklı. Makineleri eline alacak, beğenisine, ihtiyacına ve ayırdığı bütçesine bakarak kendisi karar verecek. Makine ile fotoğrafçının arasındaki ilişki daha çok duygusaldır. Onu yanımızdan ayırmadan dolaşırsak yanlık başımıza dolaştığımızdan daha güzel şeyler yaşayacağımızdan emin olabilirsiniz.

Makineniz olsun veya olmasın fotoğraf anlaşılmayı bekleyen önemli bir felsefi konudur. Lomografi Rus mercek üreticisinin yarattığı günümüzde hala beğeni toplayan basit bir fotoğraf makinesidir. BU makinenin kullanıcıları arasında felsefi bir yaklaşım oluşmuş 10 altın kural ortaya çıkmıştır. Bakın bunlar nelerdir.

1. Kameranızı gittiğiniz her yere götürün. Nerede ne ile karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz.

2. Kameranızı günün her saati kullanın, gündüz ve gece. Çünkü her anın ayrı bir hissi var.

3. Kameranız hayatınızın akışını engellememeli; onun bir parçası olmalı. Tıpkı yemek, içmek, konuşmak, yürümek, düşünmek gibi…

4. Kameranızı farklı açılarda tutun. Deklanşöre basarken, ne çektiğinizi görmek zorunda değilsiniz.

5. Kameranız elinizdeyken, yakınlaşmaktan korkmayın. İçinizde fotoğraf çekme arzusu oluşturan nesne ya da kişiyi mümkün olduğunca yakın markaja alın.

6. Düşünmeyin! Kameranızı alın, dışarı çıkın ve önünüze geleni çekin.

7. Hızlı olun! Saniyenin onda biri bile önemli. Ayarlarla vakit kaybetmeyin.

8. Film üzerine ne kaydettiğinizi önceden bilmek zorunda değilsiniz. Rastlantılara izin verin. Hayatın keyfini çıkartmaya bakın.

9. Sonradan da… “Aaa! O ne? Bunu ne zaman çekmişim? Nerede çekmişim?” Beyninizi bu tür sorularla meşgul etmeyin.

10. Kuralları kafanıza takmayın. 10 Altın Kural’ı unutun. Canınız ne istiyorsa, onu yapın.

Gördüğünüz gibi makineden yola çıkarak fotoğrafı anlamak, veya bir nebze de olsa fotoğraf hakkında düşünmek mümkündür.